Bülten MAİB-2021-2 (Şubat Açıklaması)

İlk 2 ayda makine ihracatında yüzde 7,4 artış gerçekleşti

Makine ihracatı 2 ayda 3 milyar doları geçti

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 2 ayında yapılan toplam makine ihracatının 3 milyar dolar olduğunu açıkladı. En büyük ihracat pazarlarından Almanya, İngiltere ve Fransa'da ihracat artışı çift hanelerde gerçekleşen makine sektörü, geçtiğimiz yılın ilk 2 ayına göre 200 milyon dolar daha fazla ihracat yaptı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “2020'nin ilk 2 ayında imza attığımız yüzde 5 ihracat artışının üzerine bu yıl 7,4 ilave puan daha koymayı başardık. Pandemideki ilk dalga sebebiyle geçen yıl yüzde 28 düşüş yaşadığımız ikinci çeyrek, bu yıl ihracatta sıçrama ayları olacak. Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 100’e varan artışlar yaşanacak” dedi.

Toplam ihracatının yarıdan fazlasını Avrupa Birliği’ne gerçekleştiren Türk makine sektörü, koronavirüs kısıtlamalarının ilk çeyrekte de devam ettiği birçok ülkede ihracatını artırdı. İhracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artan sektör, ilk 2 ay sonunda 3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İkinci çeyrekte büyük artışlar yaşanacağını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:  

“2020'nin ilk 2 ayında imza attığımız yüzde 5 ihracat artışının üzerine bu yıl ilave 7,4 puan daha koymayı başardık. Pandemideki ilk dalga sebebiyle geçen yıl yüzde 28 düşüş yaşadığımız ikinci çeyrek, bu yıl ihracatta sıçrama ayları olacak. Aşı çalışmalarının devam ettiği Avrupa’da açılmaların başlaması ve geçtiğimiz yılın baz etkisiyle birlikte, Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 100’e varan artışlar yaşanacak.”

“AB'li üreticilerin gözü kulağı Türkiye'nin makinecilerinde”

AB’li üreticilerin son birkaç ayda önemli bir sipariş yoğunluğu oluşturduğunu belirten Karavelioğlu, bu talebe yanıt vermek için büyük çaba sarf ettiklerini belirterek şunları söyledi:

Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi AB'nin önde gelen ülkelerine makine ihracatımız son çeyrekte sıra dışı bir yükselişe geçti. Bu ülkelerde ihracat artışımız sadece Aralık ayında yüzde 20 ile yüzde 50 arasında gerçekleşti. AB'li üreticilerin 2021'de de gözü kulağı Türkiye'nin makinecilerinde olacaktır. Yılın ilk ayında AB'nin en büyük üreticilerinde yüzde 20'lere ulaşan ihracat artışımız, oluşturduğumuz memnuniyetin ve bize olan ilginin sürdüğünün bir göstergesidir.”


“Sanayide dönüşüm çabaları yatırımları hızlandırdı” 

Makine ve teçhizat yatırımlarında 4. çeyrekte yaşanan yüzde 38,7'lik artışın, makine teçhizat yatırımlarının dünyada yüzde 8 daraldığı bir yılın sonunda gelmesinin önemine vurgu yapan Karavelioğlu şunları söyledi: 

“Dünyanın durma noktasına geldiği geçtiğimiz sene Türkiye’de 577 milyar TL makine teçhizat yatırımı yapıldı ve bunun yüzde 36’ya denk gelen 210 milyar TL kadarı yılın son üç ayında gerçekleşti. Son çeyrekte bir önceki yıla göre yaşanan yüzde 38,7’lik artışın bir önemi de 2019 son çeyreğindeki yüzde 13 artışın üzerine eklenmesi ve baz etkisi içermemesiydi. Pandemiye rağmen makine ve teçhizat yatırımlarının son sürat devam etmesinin birkaç sebebi var. Öncelikle Türkiye, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bu süreçte dış ticaretten daha fazla pay almak istiyor. Yurt içinde üretimi artırma isteğinin yanında sürdürülebilirlik uyumu, enerji verimliliği ve dijitalleşme gibi zorunluluklar da üretim tesislerinin tevsi modernizasyonunu gerekli kılıyor. Yatırım teşvik belgelerinin de katkısıyla, yatırımlardaki artışın bu yıl da süreceğini öngörüyoruz. Fakat bu yatırımlar için makine ithalatına harcanan para, mineral yakıt ve yağ ithalatı için harcanan paraya yaklaştı. Ekonomimize büyük külfet getiren bu duruma karşı, kalite ve performansın sigortası olan teknik mevzuat ve gümrük muayeneleri ile piyasa denetim ve gözetim mekanizmalarının tavizsiz ve en yaygın biçimde uygulanması gerekiyor.

 “10 milyar dolarlık üretim kapasitemiz atıl vaziyette”

Geçtiğimiz yıl 10 binden fazla yatırım teşvik belgesi verilmesinin makine ve teçhizat yatırımlarına etkisinin yanında makine ithalatına da etkisini değerlendiren Karavelioğlu şunları ifade etti:

2020 yılında ithal edilen 28,4 milyar dolarlık makinenin 14,8 milyar dolarlık kısmı yatırım teşvikleriyle geldi. Son çeyrekte yüzde 27,3 artan ithalatın tutarı 6,1 milyar dolara ulaştı. Makine dış ticaret açığımızın yeniden 10 milyar doların üzerine çıktığı bir yıldan sonra, ithalattaki artış trendinin bu yıl da devam ettiğini ve Ocak ayında yüzde 12,6 artış daha yaşandığını görüyoruz. İthalatımız ihracatımızdan fazla artmayı sürdürürse sektör telafi edilemez hasarlar alacaktır. Yerli makineyi önceleyen tedbirler, özellikle teşvik sisteminde acil hale gelmiştir.”

Sektörde kapasite kullanım oranlarının şu anda yüzde 70’ler seviyesinde olduğuna ve üretim kapasitesinin 10 milyar dolarlık kısmının atıl bulunduğuna dikkat çeken Karavelioğlu,  “Bu sürece stratejik yaklaşmalı ve sanayicimizi hızla yerli makinelere yönlendirmeliyiz. İthal teknoloji düşkünlüğüne ya da bağımlılığına destek olunan bir üretim altyapısı ile rekabetçiliğimizi sürdürmek mümkün olmayacaktır” dedi.


“Avrupalı KOBİ’lerin tamamlayamadığı işlerin üstesinden kolayca geldik”

Makine raftan teslim edilmeyen ve büyük oranda sipariş üzerine üretimi yapılan bir ürün olduğu için imalatçıların son durumunu, güncel anketlerle de ölçmeye çalıştıklarını belirten Karavelioğlu, MAKFED ile TOBB Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi katkısıyla gerçekleştirdikleri son anketten de şu sonuçları paylaştı:

“Görüştüğümüz firmaların yüzde 40'ı pandemiye rağmen 2020 cirolarının yarıdan fazlasının ihracat kaynaklı olduğunu, firmaların yüzde 70'i ise geçtiğimiz yılı ciro artışı ile kapattıklarını ifade ettiler. Makine imalatçılarımız, pandemi sürecinde Avrupalı KOBİ’lerin tamamlayamadığı işlerin üstesinden kolayca geldiler. Konfor hissine kapılmak için henüz erken olmakla birlikte, şu anda her dört firmadan üçünün elinde ikinci çeyreği de geçirecek iş var görünüyor. Siparişleri normal düzeyine dönen firmaların oranı yüzde 50’yi buldu; bunların kapasite kullanım oranları yüzde 80'e yaklaşıyor. Sektör 2021’e moralli başladı. Kurdaki hareketlilik, likidite problemi ve seyahat engelleri gibi konular kontrol altına alındığında çok daha rekabetçi hale geleceğiz.